15 Kasım 2017 Çarşamba

#Kasım #2017 #Bitenler

Tüketim toplumu klişesinin neferleriyiz malum. Kapitalizme yaptığımız katkının devamlılığı adına kullandığımız her şeyin ama her şeyin bir miadı ya da sonu var. Biz sıradan faniler, ölümlü olduğumuz gerçeğini kabullendik de sevdiğimiz ürünlerin bitmesini de aynı olgunlukla kabulleniyor muyuz?

Elbette! Malum kapitalizmin çarkları iliğimize kemiğimize öyle bir işlemiş ve hatta bizi öyle bir dönüştürmüş ki sadece satın aldıkça değil tükettikçe ferahlıyoruz. Çünkü ancak bu sayede yaptığımız alışverişin, harcadığımız paranın boşa gitmediğini kendi kendimize ispatlıyoruz. Böylelikle alışveriş denen o ummanda yeni ufuklara yelken açmak için kendimizde daha güçlü bir mesnet buluyoruz; gereklilik. Sonuç olarak, bu hızlı tüketim sisteminde anlık kararlar ve pazarlama stratejilerinin de katkısıyla almış olduğumuz ürünleri bitinceye kadar kullanacak tahammülü gösterebiliyorsak zihnimiz, yaptığımız alışverişin gerekli ve faydalı bir iş olduğuna ikna oluyor. Acaba almasa mıydım? Bu ürüne bu kadar para verilir mi? Ne gereği vardı şimdi bunun? gibi tereddütlerin yerini haklı bir gurur, kendin emin bir duruş alıyor. Bir sonraki alışverişlerimizde çok daha vakur ve kararlı atıyoruz ürünleri sepetimize.

Aynen bu düsturla tüm blogger alemi çarşaf çarşaf yayınlıyor bitirdiği ürünleri. Üstelik ürünlerin kullanımı süresince edindikleri izlenimleri paylaşarak potansiyel tüketicilere de kılavuzluk ediyorlar.

İşte bu yüce amaçla bu hafta başında evde biriktirdiğim bitmiş ürünlerimin ambalajlarını toplayıp Birleşmiş Milletler toplantısı benzeri bir fotoğraf aldım. Hepsini tek tek yazacağım.


Görseller konusunda oldukça acemiyim ama konumuz ürünlerin görselleri değil, işlevleri. Öyleyse başlayabiliriz.

1) Palmolive Body Butter Vanilya Aşkı: Banyoda sabun kullanmayı tercih ediyorum. Ama her defasında farklı sabunlara geçmeye çalışıyorum. Bu sabunları da ilk çıktığı zaman almıştım ama ancak sıra geldi. Kokusu gerçekten kalıcı, Banyo sonrası kuruluk diğer banyo sabunlarıyla eşdeğer. Bu ürünün avantajı gramajı ve kokusu olabilir. Öyle kurabiye gibi vanilya kokmuyor, biraz ilaç gibi bir keskinliği de var sabundaki vanilya kokusunun. O nedenle çok keskin kokulardan hoşlanmayanlar tercih etmeyebilir. Yeniden alır mıyım? Evdeki sabun stoğum bitince belki. Bu serinin tüm çeşitlerinden üçer beşer almışım vaktiyle hatta. Onlara bile ne zaman sıra gelecek kim bilir?

2) Garnier  Saf & Temiz 3'ü 1 Arada: İlk çıktığı günden beri kullandığım bir ürün. taa ki reklamlarında Sinem Kobal'ı oynatıncaya kadar. Markaların reklam yüzü olarak seçtiği kişileri sevmiyorsam ürünlerini kullanmaya ara verebiliyorum taa ki o kişinin yerine sevdiğim ya da en azından olumsuz bir referansı olmayan biri geçinceye kadar. Bu ürün gerçekten cildi temizleyen bir ürün ama her günlük kullanıma kesinlikle uygun değil. Eve Shop'tan yaptığım bir alışverişte bu ürünün sample'larını eklemişlerdi bu geçici boykot döneminde idare etti. Garnier reklamlarında antipatik bir başka ismi oynatmaya başladığı için ( Demet Özdemir) yeni ve gerçekten sempatik bir reklam yüzüne geçinceye kadar yollarımız ayrılıyor bu ürünle.

3) Benri Aseton Şeftali & Mango: Fiyat performans açısından gayet başarılı bir ürün. Çok aseton tüketen bir insan olmamama rağmen bu görmüş olduğunuz şişe beşinci filan olabilir. Ojeyi gayet söküp atarken tırnakları susuz kalmış çorak tarlalara çevirmiyor ve daha da önemlisi insanın burnunun direğini kıran keskin aseton kokusu yok. Mis gibi meyve kokuyor. Pahalı da sayılmaz. Daha ne isterim ki. Almaya devam edeceğim bir ürün, sadece Gratis'in indirimlerini kovalıyorum.

4) Flormar Pretty Şeffaf Tırnak Cilası: Küçücük fıçıcık ama kendisi çok hayat kurtarmıştır. Tırnak cilasını amacı dışında kullanan biri olarak taşınma evresinde kırılan, çatlayan bibloları onarmak için kullanıyorum. Uygun fiyatlı olması, küçük şişede olması, yüzeyler arasında katman gibi durmadan nesneleri kolayca kaynaştırması avantajları arasında. Üstelik kaç senedir kurumadı ya da yapısında bir katılaşma olmadı da. Küçük olduğuna bakmayın baya uzun süredir kullanıyorum bitmek bilmedi. Çantamdan hiç eksik etmiyordum. Şimdilerde hala var mı bilmiyorum ama bulursam görürsem tekrar alırım. Bulamazsam üzerine istemeye istemeye gül koklayacağım.

5) Nivea Care & Color Rosé Renkli Dudak Balmı: Kendilerini aldığım günü çok iyi hatırlıyorum, büyük bir boşluk anında daha sonra pişman olmamak adına alınmış küçük bişeydir. Bu dudak balmları hakkında bir yazı yazmak farz oldu. Konumuza dönecek olursak klasik Nivea dudak balmı. Kesinlikle tekrar almam. Dudak peelingi ve krem allık yaparak tükettim çünkü tüketmezsen bu meretler küfleniyor. Neyse bittiğine gerçekten çok sevindim. Çünkü şimdiye kadar abartısız bu ürünlerin neredeyse her çeşidini aldım hepsi bir süre sonra küflendi ve attım. Çok sinir bozucu bir durum.

6) Nivea Q10 Sıkılaştırıcı Vücut Nemlendiricisi: Madem Nivea'dan başladık, buradan devam edelim. Bu serinin her ürünü var bende. Bu nemlendiriciyi dördüncü defa kullanıyorum. Kokusu muazzam, cilt tarafından emilimi çok kolay, ciltte bıraktığı tazelik hissi ve nem çok güzel. Kokusu da çok güzel ama bu krem kendi başına bir hiç. Serinin diğer ürünleri ile birlikte ve her gün düzenli olarak kullanırsanız cilt yüzeyinde sıkılaşma hissediyorsunuz ama düzenli kullanmayacaksanız beklentiye girmeyin derim. Ama şöyle bir gerçek var ki diğer vücut nemlendiricileri ile hemen hemen aynı fiyatta, en azından sıkılaştırıcı etkisi olan bir ürün kullanayım diyorsanız vücut nemlendiricisi olarak kullanın çok memnun kalırsınız. Kesinlikle bereketli bir ürün. Tekrar tekrar alıyorum zaten kokusu ve cildimde bıraktığı nem için en yakın indirimde tekrar alacağım.

7) Avon Advance Techniques Dry Ends Serum: Kesinlikle tekrar alacağım bir ürün daha. Mis gibi kokuyor, Saçları ağırlaştırmıyor, Kuru saçlardaki elektriklenmeyi, saç uçlarındaki çatallaşmayı önlüyor. Kolay tarama sağlıyor bir de fiyatı dönem dönem çok uygun oluyor. Tüm vaatlerini yerine getiren bir ürün için gayet ulaşılabilir ve tercih edilebilir bir fiyatta satılması ayrıca avantaj. Bittiğine gerçekten üzüldüğüm bir ürün oldu. Aramızda duygusal bir bağ oluşmuştu.

8) Cecilé Iris Parfüm: Bu sıralar hep sevdiğim ve tekrar tekrar aldığım ürünler bitti. Bu durumda bütçem adına üzülürken vaktiyle kozmetik alanına yaptığım yatırımlar nedeniyle de seviniyorum. Bu parfümden evde kaç şişe var bilmiyorum. Cecilé parfümlerinin hemen  hemen her çeşidini denedim ama en çok Iris'i seviyorum. Elimin altında pek çok high-end parfüm olmasına ve hatta uygun fiyatlı parfüm kategorisinde sahip olduğum tek parfüm olmasına rağmen diğerleri kadar sevdiğim ve tercih ettiğim bir parfüm. Almaya devam edeceğim. Bu parfümle ilgili tek bir problem var, kapakları çok dandik. hemen kırılıyor çantaya atamıyorsun. Yine de seviyorum. O paraya alınabilecek en iyi parfüm bu kesinlikle. İndirimlerde yedekliyorum, pişman değilim.

9) Rosense Doğal Gülsuyu: Gülsuyu benim hayatımın vazgeçilmezi, kendimi bildim bileli bizim evde gülsuyu hiç eksik olmaz. Gülbirlik markasına güvendiğim için Rosense alıyorum. Ama artık gülsuyu Tac Mahal dönemindeki kadar popüler. Haliyle pek çok marka gülsuyu üretiyor satıyor. Fırsatım olursa farklı markalardan alıp ürün karşılaştırması yapacağım. Ama şimdilik bu şişenin de yedeği vardı. Onun bitmesini bekliyorum.

10) Doa Kozmetik Lavanta Yağı: Vaktiyle alınmış ve anca kullanım sırası gelmiş bir diğer ürün daha. Doa Kozmetik'ten yaptığım ilk ve son alışverişin en kıymetli parçalarından biriydi. Uzun süre kullanmaya kıyamadım sonra uyku problemi yaşayınca açtım ve kullanmaya başladım. Gerçekten Doa Kozmetik'ten gelen ürünler içerisinde tek güven veren iyi üründü. Oldukça bereketli bir üründü yaklaşık bir buçuk yıldır hemen hemen her gece kullandım. Sonra başka başka amaçlar için de kullandım ve daha yeni bitti. Cam şişede olduğu için şişesini saklayacağım. Doa Kozmetik'ten tekrar alışveriş yapmama kararı aldığım için  başka bir üreticinin lavanta yağını kullanmaya devam ediyorum.

11) L'oréal Nutri Gold Extraordinary Oil: L'oréal piyasadan çekmesin diye dua ettiğim bir diğer ürün, bir diğer seri. İlk çıktığında Gratis indirimine denk gelmişti ve hiç denemeden 2 şişe birden aldım, iyi ki de almışım. Bu bitirdiğim 3. şişe. Hiç pişman değilim. Yedeklediğim bir diğer ürün. Almaya devam edeceğim. Kuru cildime iyi gelen nadir ürünlerden biri. Ölünceye kadar almaya devam edeceğim. Hunharca kullanmama rağmen çok bereketli olduğunu eklemeliyim. Çok güzel kokuyor. Cildi harika nemlendiriyor.

12) L'oréal Nutri Gold Extraordinary Oil-Cream: Bu seri gerçekten bir harika dostum. Çıkar çıkmaz aldığım ve bayıldığım bir ürün. Kokusu, yapısı, etkisi, ciltle bütünleşmesi harika. Artık senkronizasyonu da oturttum krem ve yağ aynı anda bitti. Bir süre elimde biriken diğer ürünleri kullanmak üzere ara vereceğim ama onlar biter bitmez yeniden kullanacağım. Çok uzun süre ayrı kalabileceğimi zannetmiyorum. Yedeğim yok, ilk indirimde yeniden alacağım.

13) Caldion Jeans For Men Parfüm: Bu küçük ürün aslında bir erkek parfümü ama kokusu çok güzeldi zaman zaman değişiklik olsun diye kullandım ve bitti. Şişesi harika ve kullanışlı olduğu için kullanmaya devam edeceğim.

Bu haftanın bitenlerini elimden geldiğince detaylı olarak anlatmaya çalıştım. Çoğunlukla kullanmayı sevdiğim ve yeniden alacağım ürünler bitmiş. Önümüzdeki dönemde, almaktan bıktığım, artık almam dediğim, aldığıma pişman olduğum ürünleri bitirmeye çalışacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder